Parsel parsel eylemişler dünyayı,
They've portioned the world
Bir dikili taştan gayrı nem kaldı,
What remains that is mine but a rock, planted
Dost köyünden ayağımı kestiler,
They've forced me out of a friendly village
Bir akılsız baştan gayrı nem kaldı,
What remains that is mine but a wisdomless head,
Nem kaldı, nem kaldı.
What remains, what remains?
Nice dertler gördüm derman çıktılar,
I've seen many pains that turned out to be the cure
Çok Aliler gördüm Osman çıktılar,
Seen many Alis that turned out to be Uthmans
Eski dostlar bize düşman çıktılar,
The old friends turned out to be foes
İki damla yaştan gayrı nem kaldı,
What remains that is mine except two teardrops
Nem kaldı, nem kaldı,
What remains, what remains?
Gözyaşından başka bana ne kaldı,
What do I have left to me except tears?
Nem kaldı, nem kaldı.
Dampness1 remains, dampness remains.
Başım alım çekip gitsem dağlara,
If only I followed my way to the mountains
Rast gelsem bir avcı vurmuş merala,
If only I came across a doe, shot by a hunter
Hediyem yoktur ki versem dostlara,
I don't have a gift to give my friends
Birkaç türlü dertten gayrı nem kaldı.
Except a couple types of pains what do I have left?
Nem kaldı, nem kaldı,
Dampness remains, dampness remains
Dertlerimden başka bana ne kaldı,
What remains except my pains for me?
Nem kaldı, nem kaldı...
Dampness remains, dampness remains