Öfkeni kalbine bastır
Burry your anger at your heart
Kökleri ağacın esastır (kantarı kitabın esastır)
Roots of a tree are the basis (weigher of a book is the basis)
Kavganı kaderini kap gel
Grab your fight and fate, come here
Usandım
I'm sick and tired
Salladın şamarı şafakta
you smacked a slap at the dawn
Katibin kalemi kafeste
Pen of the clerk is in the cage
Çatladı damarım şaştı
My vein's cracked he was surprised*
Sen yellerin önünde duruyorken
While you were standing in front of the winds
O kalbin merhamet bilmiyor
That heart of yours doesnt know about mercy
Kardeşlik sokaklarda uluyorken
When brothership is howlinggin the streets
Şaşırdın mı, yasak ne ayol
Are you surprised? What does forbidden mean, boy?
Yansam elinden
I wish I would burn from your hands
Uyansam zehirde
I wish I would wake up in poison
Özler satılmaz
Cores cannot be selled
Güneş var ilerde
There is sun, right ahead
“Apoletlerini yırt, kavminden kaç!
Rip your epaulets, run from your people!
Durma,çık evlerden
Come on, get out of the houses
Metal kulelerinden, bodrum katlardan
From metal towers, and basements
Kubbeli sığınaklarından, tel örgülü kışlalarından çık
Get out from shelters with dome, barracks with wire nets
Kır beyaz camı, duy ağacın şarkısını, gör altını dağın, var ardına
Break the white glass, hear the song of the tree, see under the mountain, pass over it
Emir ver hemen: kaldırın bütün taşları yollardan
Command, instantly, move all the rocks from the road
Dünya hemzemin olsun!
Let the world be level crossing
Sök kalbini, yedisinde dola çarkın kollarına
Rip their heart, give them to the arms of the cogwheel** at age seven
Sonra bağırsınlar etrafında: solaaaaa çark!
Then let them shout around it 'çark to left'***
Oysa yok, yok hiçbir şey artık orada!
But no, there's nothing anymore
Oysa ruhun meftun
But your soul is bonded
Oysa uçmaya yanmıştı kanatların
But your wings used to burn for flying
Oysa talibiz, mecburuz bu alemin sırrına!
But we want, we need the secret of this universe
Üstat! Biz çiçek yetiştiriyoruz ağzımızda!
Maestro, we grow flowers in out mouths
Açalım da gör! Açalım da gör!”
You'll see if we open, you'll see if we open