Sundum ellerinize kalbimin tüm çiçeklerini, gitmek yerine
I presented all the flowers of my heart, instead of leaving
Güneş gibi doğdu yüzüme geceleri ay, buz gibi ellerimle
The moon rise up to my face like a sun, with my freezing hands
Gördüm,kördüğüm olduğumu
I saw that i was a Gordian knot
Sonu gelmez masalları puslu şehrinde
The fairy tales with no ending in the hazy city
İçtim kana kana sularını zehirli nehirlerin gözümü kırpmadım bile
I quaffed the poisonous rivers without hesitation
Acıyor, duyuyor musun ?
It hurts, can you hear?
Kanıyor, içimde bir şey...
It's bleeding, something inside me...
Yanıyor, görüyor musun alevleri her yanımı sarıyor?
It's burning, can you see? The flames enveloping every side of me
Acıyor, duyuyor musun?
It hurts, can you hear?
Kanıyor, içimde bir şey...
It's bleeding, something inside me...
Devriliyor, sevdiğim tüm kalpler önümde şimdi merdivenler
It's falling over, all hearts i love are front of me, the stairs
Yürüyorum ışığa doğru,
I'm walking towards light,
Yükseliyor acılar geride
The pains are rising up behind
Ayaklarımda kan, önümdeyse tüm sevdiğim kalpler merdivenler...
Blood in my foot, and all hearts i love are front of me, the stairs...
Susuyorum, içimden bir ses yükseliyor göğe doğru.
I'm stop talking, a sound inside of me is rising towards sky.
Çocuk sesleri duyuyorum öteden geliyor ışık bana doğru.
I'm hearing children voices, the light coming towards me.
Sesleri duyuyor musun?
Can you heart the voices?
Işıklar sana doğru...
The lights towards you...
Ve şimdi sevdiğim tüm kalpler merdivenler...
And now all hearts i love, the stairs...