Bu sabah erken uyandım hiç uyuyamadım gözüme uyku girmedi
This morning I woke up, couldn't fall asleep, sleep won't come
Yorganlar yastıklar sivrisinekler uyumamı istemedi
Blankets, pillows, mosquitoes didn't want me to sleep
Yinede senle uyanmak her şeye rağmen beni kendime getirdi
And yet, waking up with you brought me to my senses
Oysa sen burada değilsin bile
Even if you're not here
Seninle olmak sana dokunmak değil ki
Being with you doesn't mean touching you
Günaydın günaydın sevgilim
Good morning, my love
Biliyorum sende kalkınca hemen yanında aradın beni
I know, you also reached out for me when you got up
Kahvaltı yapmak istemiyorsan suçlama zeytinleri
If you don't want to make breakfast, don't blame the olives
Şimdi bende bir çay koydum içiyorum keyifli keyifli
Now I've also poured some tea, drinking it joyfully