Açlık Ordusu Yürüyor
Starvation army is walking
Yürüyor ekmeğe doymak için
Walking to fill to the bread
Ete doymak için
To fill to the meat
Kitaba doymak için
To fill to the book
Hürriyete doymak için.
To fill to the freedom
Yürüyor köprüler geçerek kıldan ince kılıçtan keskin
It’s Walking by passing bridges, thinner than hair, sharpen than sword
Yürüyor demir kapıları yırtıp kale duvarlarını yıkarak
Walking by lacerating the iron doors, by destroying the castle walls
Yürüyor ayakları kan içinde.
Walking with the bloody foots.
Açlık ordusu yürüyor
Starvation army is walking
Adımları gök gürültüsü
Its steps are thunderstorm
Türküleri ateşten
Its songs are made of fever
Bayrağında umut
Expectation is on its flag
Umutların umudu bayrağında.
Hopefully expectations are on its flag.
Açlık ordusu yürüyor
Starvation army is walking
Şehirleri omuzlarında taşıyıp
By carrying the cities on its shoulders
Daracık sokakları karanlık evleriyle şehirleri
With its narrow roads and cities
Fabrika bacalarını
By carrying the endless frazle after the finish time
Paydostan sonralarının tükenmez yorgunluğunu taşıyarak.
Of the factory chimneys
Açlık ordusu yürüyor
Starvation army is walking
Ayı ini köyleri ardınca çekip götürüp
By bringing and bearing after the bear hole villages
V topraksızlıktan ölenleri bu koskoca toprakta.
And the the deaths because of the withoutearthlessness in this huge earth
Açlık ordusu yürüyor
Starvation army is walking
Yürüyor ekmeksizleri ekmeğe doyurmak icin
Walking to fill the breadlesses to the bread
Hürriyetsizleri hürriyete doyurmak için açlık ordusu yürüyor
To fill the freedomlesses to the freedom, Starvation army is walking
Yürüyor ayakları kan icinde.
Walking with bloody feet