köprü başında sallanarak
I will release my shadow on the asphalt in the morning
bir sabah vakti gölgemi asfalta salacağım.
by swinging on the bridge.
çok daha sonra ,
that day,
matruş çenemde ak bir sakalın izi
I will survive
sağ kalacağım...
with the mark of a white beard on my shaved chin...
sağ kalırsam eğer,
if I could survive
şehrin meydan kenarlarında yaslanıp
to the old men
duvarlara
who lean against the walls of the city squares
son kavgadan benim gibi sağ kalan
and survived on the last fight
bayram akşamlarında keman
I will play the violin
çalacağım...
on feast evenings...
Etrafta mükemmel bir gecenin
The illuminated sidewalks
ışıklı kaldırımları
of a perfect night around
Ve yeni şarkılar söyleyen
And the steps
yeni insanların
of new people
adımları...
who singing new songs...