Translation of the song Büyük Taarruz artist Nâzım Hikmet

Turkish

Büyük Taarruz

English translation

The Great Offensive

Dağlarda tek

It was flickering

tek

In

ateşler yanıyordu.

The mountains one by one

Ve yıldızlar öyle ışıltılı öyle ferahtılar ki

And the stars were such agleam, such spacious

sayak kalpaklı adam

The man with his hodden fur cap on

nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden

Was believing in relieved days

güzel, rahat günlere inanıyordu

Without knowing how and when will they come

ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,

And he was standing next to his mauser rifle with his smiling mustache

birden bire beş adım sağında onu gördü.

Out of the blue, he saw him five moves on his right

Paşalar onun arkasındaydılar.

Pashas were taking up cudgels for him

O, saati sordu.

He, asked the time

Paşalar `üç' dediler.

Pashas said It's three

Sarışın bir kurda benziyordu.

He looked like a fair-haired wolf

Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.

And his blue eyes were shining brightly

Yürüdü uçurumun kenarına kadar,

He walked towards the edge of the abyss

eğildi durdu.

He bent in the wind

Bıraksalar

If they'd let him

ince uzun bacakları üstünde yaylanarak

He was gonna jump the Opium Plain from Kocatepe

ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak

By springing on his spindleshanks

Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı.

And falling like a star welling out in the dark

No comments!

Add comment