Bizim avludan mı kalkacak cenazem?
Will my funeral be in our courtyard?
Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan?
How will you take me down from the third floor?
Asansöre sığmaz tabut,
My coffin doesn't fit in the elevator,
merdivenler daracık
The stairs are also narrow
Belki avluda dizboyu güneş ve güvercinler olacak,
Maybe there will be sun and pigeons in the courtyard,
belki kar yağacak çocuk çığlıklarıyla dolu,
Maybe it will snow and children will be screaming,
belki ıslak asfaltıyla yağmur.
Maybe the rain will wet the asphalt.
Ve avluda çöp bidonları duracak her zamanki gibi.
And there will be garbage bins in the courtyard, as usual.
Kamyona, yerli gelenekle,yüzüm açık yükleneceksem,
If I am going to be put into the truck with the local tradition and if my face is open,
bir şey damlayabilir alnıma bir güvercinden; uğurdur.
Something can drip on my forehead from a pigeon; this is luck.
Bando gelse de, gelmese de çocuklar gelecek yanıma,
Whether the brassband is coming or not, the children will come to me,
meraklıdır ölülere çocuklar.
Children are curious to the dead ones.