Translation of the song Hapiste Yatacak Olana Bazı Öğütler artist Nâzım Hikmet

Turkish

Hapiste Yatacak Olana Bazı Öğütler

English translation

Some Advice to Those Who Will Serve Time in Prison

dünyadan, memleketinden, insandan

If instead of being hanged by the neck

umudum kesik değil diye

you're thrown inside

İpe çekilmeyip de

for not giving up hope

Atılırsan içeriye,

in the world, your country, your people,

Yatarsan on yıl, on beş yıl

if you do ten or fifteen years

Daha da yatacağından başka,

apart from the time you have left,

Sallansaydım ipin ucunda

you won't say,

Bir bayrak gibi keşke

Better I had swung from the end of a rope

Demiyeceksin,

like a flag -

Yaşamakta ayak direyeceksin.

You'll put your foot down and live.

Belki bahtiyarlık değildir artık,

It may not be a pleasure exactly,

Boynunun borcudur fakat,

but it's your solemn duty

Düşmana inat

to live one more day

Bir gün fazla yaşamak.

to spite the enemy.

İçeride bir tarafınla yapayalnız kalabilirsin,

Part of you may live alone inside,

Kuyunun dibindeki taş gibi.

like a tone at the bottom of a well.

Fakat öbür tarafın

But the other part

Dünyanın kalabalığına

must be so caught up

Öylesine karışmalı ki,

in the flurry of the world

Sen ürpermelisin içerde,

that you shiver there inside

Dışarıda kırk günlük yerde yaprak kımıldasa.

when outside, at forty days' distance, a leaf moves.

İçerde mektup beklemek,

To wait for letters inside,

Yanık türküler söylemek bir de,

to sing sad songs,

Bir de gözünü tavana dikip sabahlamak

or to lie awake all night staring at the ceiling

Tatlıdır ama tehlikelidir.

is sweet but dangerous.

Traştan traşa yüzüne bak,

Look at your face from shave to shave,

unut yaşını

forget your age,

Koru kendini bitten,

watch out for lice

Bir de bahar akşamlarından;

and for spring nights,

Bir de ekmeği

and always remember

Son lokmasına dek yemeği,

to eat every last piece of bread-

Bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiç bir zaman.

also, don't forget to laugh heartily.

Bir de kimbilir,

And who knows,

Sevdiğin kadın sevmez olur,

the woman you love may stop loving you.

Ufak bir iş deme,

Don't say it's no big thing:

Yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir,

it's like the snapping of a green branch

İçerdeki adama.

to the man inside.

İçerde gülü, bahçeyi düşünmek fena,

To think of roses and gardens inside is bad,

Dağları , deryaları düşünmek iyi.

to think of seas and mountains is good.

Durup dinlenmeden yazmayı,

Read and write without rest,

Bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana,

and I also advise weaving

Bir de ayna dökmeyi.

and making mirrors.

Yani içerde onyıl, on beş yıl,

I mean, it's not that you can't pass

daha da fazla hatta

ten or fifteen years inside

geçirilmez değil,

and more -

Geçirilir,

you can,

kararmasın yeter ki

as long as the jewel

Sol memenin altındaki cevahir!

on the left side of your chest doesn't lose it's luster!

No comments!

Add comment