Bir yaz yağmuru yağdı içime
A summer rain, it rained inside of me
ezildi iri üzüm taneleri camlarımda
big grape grains smashed in my glasses
gözleri kamaştı yapraklarımın
my leaves are dazzled
Bir yaz yağmuru yağdı içime
A summer rain, it rained inside of me
gümüş güvercinler uçtu damlarımdan
silver pigeons flew off my roofs
koştu yalnayak toprağım
my land ran barefoot
Bir yaz yağmuru yağdı içime
A summer rain, it rained inside of me
tramvayıma atladı bir kadın
a woman jumped on my tram
ak baldırları ıslak
her white legs are wet
Bir yaz yağmuru yağdı içime
A summer rain, rained inside of me
içimdeki kederi serinletmeksizin
without cooling the sorrow inside me
Bir yaz yağmuru yağdı içime
A summer rain, rained inside of me
ansızın başladı dindi ansızın
suddenly started suddenly stopped
eski yerinde duruyor sıcaklık
the temperature remains in its old place
kör demiryolunda paslı kalın
stay rusty on the blind rail