Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
In you, I, love the adventure of a ship that goes to the pole,
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
In you, I, love the gambler adventure of discoveries,
Sende uzaklığı,
In you, I love the distance,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
In you, I, love the impossibility.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Diving into your eyes, like diving into a sunny forest
Ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
And in sweat blood; hungry and angry,
Ve bir avcı iştahıyla etini dişlemek senin.
And biting your flesh with a hunter's appetite.
Sende, ben, imkansızlığı seviyorum,
In you, I, love the impossibility,
Fakat asla ümitsizliği değil...
But, never despair...