Emin adımlarla terk ettim enkaz bölgesini
With sure steps I abandoned the wreckage zone
Daha önce tatmadım ihanetin böylesini
I have never tasted betrayal like this before
O öldü benim için diyorum sorulduğunda
When I'm asked, I say she is dead to me
Aslında hep saklı durdu hafızamın morgunda
Actually she always stays hidden in the morgue of my memory
Senden sonra hiç yaşamadım ölen bendim aslında
After you I didn't live, actually I was dead
Ben her gece ağladım yorganımın altında
I cried every night under my duvet
Uyandığımda aklımda gece ise başucumdasın
When I woke up you were on my mind, at night however, you were at my bedside
Gelip gidenler oldu sen hep burda kalırsın
There are those who come and go, you always stay here
Sendin be kadın elimi uzattığımda kaçıp giden hep başka yerlere
When I stretched out my hand you were the woman who always escaped away to another place
Döndüm dolaştım hangi yola saptıysam düşünmeden çıktı ayrı yerlere
I returned, wandered around, if I turned to which road without thinking left to a separate place1