Gün doğmadan
Before sunrise
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola
Get on the road while the sea is white
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında
Passion of holding the oars in your palms
İçinde bir iş görmenin saadeti
Happiness of being useful inside you
Gideceksin ırıpların çalkantısında
Go through the surge of the fish nets
Balıklar çıkacak yoluna karşıcı
Fishes will greet you
Sevineceksin
You'll be pleased
Ağları silkeledikçe
As you shake the nets
Deniz gelecek eline pul pul
You'll touch the sea
Ruhları sustuğu vakit martıların
When the souls of the seagulls shush
Kayalıklarındaki mezarlarında
In their graves in the rocks
Bir kıyamettir kopacak ufuklarda
A doomsday will occur on the horizon
Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin
Mermaids, birds
Bayramlık seyranlar mı dersin, şenlikler cümbüşler mi
Strolls, parties
Gelin alayı, teller, duvaklar, donanmalar mı
Brides's convoy*, threads, veils, fleets
Ne duruyorsun be at kendini denize
What are you waiting for? Throw yourself into the sea
Geride bekleyenin varmış aldırma
Don't mind the ones left behind
Görmüyor musun her yanda hürriyet
Don't you see the liberty all around
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol
Be the sail, be the oar, be the wheel, be the fish, be the water
Git gidebildiğin yere
Go as far as you can