Translation of the song İçimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır artist İsmet Özel

Turkish

İçimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır

English translation

Remove that Atrocious Suspicion from Me

Ağzının bir kıvrımından cesaret bularak

With the encouragment by a curl of your mouth,

Ter yürekte susayışlar yaratan yağmurlara açıldım

I unfurled to rains that cause thirst in the sweated heart.

Kalmışsa tomurcuklar önünde sendeleyen çocuklar

If there are still stumbling children in front of buds,

Kalmışsa bir kaç ısrar ölümle yarışacak

If there is some insistence that will compete with the death,

Onların yardımıyla dünyamıza acıdım.

With their help I felt pity for our world.

Dünya. Çıplak omuzlar üzerinde duran.

World, standing on bare shoulders.

Herkes alışkın dölyatağı bersalarla ağulanmış bir dünyaya

Everyone is used to a world poisoned with uterine markets.

Benimse dar

My narrow comprehension

Çünkü dargın havsalamın

because it is resentful

Gücü yok bazı şeyleri taşımaya.

has no strength to handle some things.

Önce kalbim lanete çarpa çarpa gümrah

Firstly my heart is gushed hitting damnation,

Sonra kalbim gümrah ırmakları tanımaktan kaygulu

Then my heart is worried knowing gushing rivers.

Sakın Styks sularının heyulası sanmayın

Don't think this is the phantasm of the Styx river,

Er gövdesinde dolaşan bulutun simyası bu,

This is the alchemy of the cloud roaming around the chest of the man,

Biraz üzgün ve Ömer öfkesinde biraz

A little sad and angry like Umar.

Öyle hisab katındayım ki katlim savcılardan sorulmaz

I am on a level of judgement that my murder cannot be asked from prosecutors.

Ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak

Neither having been born on limewashed houses,

Ne ellerin hırsla saban tutuşu

nor holding the plow ambitiously with hands,

Ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır

nor sorrow produced continuously in the factories

Dev iştihasıyla bende kabaran aşkı

could not fulfill the love

Yetmez karşılamaya.

rising in me with huge desire.

İnsanlar

People

Hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır

are deaf to any other world than whichever world they listen for.

O ferah ve delişmen birçok alınlarda

In the happy and reckless foreheads,

Betondan tanrılara kulluğun zırhı vardır

there is an armor of the servitude to the concrete gods.

Çelik teller ve baruttan çatılınca iskeletim

When my bones are made from steel wires and gunpowder,

Şakaklarıma dayanınca güneş

When the sun reflects on my temples,

Can çekişen bir sansar edasıyla

Like a marten in the death agony,

Uğultudan farkedilmez olunca konuştuğum

When my talk becomes incomprehensible because of the humming,

Kadınların sahiden doğurduğuna

I don't believe women really give birth

Toprağın da sürüldüğüne inanmıyorum

and soil is being tilled.

Nicedir kavrayamam haller içinde halim

I can't understand my situation among the others.

Demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm

I've seen the iron melting with the heat of the syllable,

Bir somunu bölünce silkinen gökyüzünü

the sky lurching when a loaf gets cut.

Su içtiğim tas bana merhaba dedi, duydum

The bowl I drink water from said hello to me, I've heard.

Duydum yağmurların gövdemden ağdığını.

I've heard that rains fell from my body.

Sen ol küçük bir kıvrımdan, bir heceden

You, the creator of the home to love not oasis for love

Aşk için bir vaha değil aşka otağ yaratan

from a little curl, from a syllable.

Sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları

Extinguish the songs floating in my mind

Bir harfin başlattığı yangın ile söndür

with the fire that a syllable started.

Beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım

Make me a voice owner, I am ready for the penance.

Öyle mahzun

So mournful

Ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın.

that may its name not be found on the volumes of the sorrow.

No comments!

Add comment