tutmamışsan kolundan
If you haven't hold the arm of
bir tükenip yorulmuşun
An exhausted one;
avutmamışsan umutsuzluğu
If you haven't solaced the hopeless;
“su” diyene vermemişsen
If you haven't given to them who calls for Water.;
sende iş yok be kardeşim
You're a lost case, my brother.
alnındaki çizgilere
To the wrinkles on your forehead,
gözündeki ışıltıya
To the blaze in your eyes,
borçlusun sen yaşamın kendisine
You owe to the life itself.
“kolay gelsin” dememişsen
If you haven't said May it be easy!
taş kıran işçilere
To the laborers that crush the rocks;
“günaydın”sız bırakmışsan
If you've left them without a Good morning!,
bahçe bezeyenleri
The ones that adorn gardens;
pankartlı yürüyüşlere
You're a lost case, my brother.
ve halaylı grevlere
To the wrinkles on your forehead,
katılmayı bir aşk gibi
To the blaze in your eye,
ta şuranda duymamışsan
You owe to the life itself.