Ben kimseyi daha önce böyle sevmemiştim
I've never loved anyone like this before
Ben böyle bi yıkımı daha önce görmemiştim
I've never seen such a destruction before
Gözleri dudaklarından önce konuşan birine
To someone whose eyes are speaking before their lips...
hayatımda ben ilk kez rastlamıştım
It was the first time in my life that I met
Gözleri vardı kocaman, yeşil güzel bakan
He had big, green eyes looking beautiful
Elleri vardı minicik, kalbimi saran
They had little hands that surrounded my heart
Gözleri, dudaklarından önce konuşurdu
His eyes were talking before his lips
Ayrılık cümlesini ilk o dudakları kurdu.
Those lips were the first to make the separation sentence.
Gözleri, dudaklarından önce konuşurdu...
His eyes were talking before his lips
Ayrılık cümlesini ilk o dudakları kurdu...
Those lips were the first to make the separation sentence.