Translation of the song Biz Hep Ölür Göçeriz [Remains of the Day] artist Corpse Bride (OST)

Turkish

Biz Hep Ölür Göçeriz [Remains of the Day]

English translation

We All Die and Pass Away

Mutlu cesetler beni dinleyin,

Listen to me, happy corpses!

Aranızda kulağı olanlar

Those who still have an ear among you

Bir öyküm var size iskelet ağlatan

I have a story for you, a story that makes skeletons cry

Bizim tatlı ceset gelin hakkında

About our sweet Corpse Bride

Biz hep ölür göçeriz

We all die and pass away

Hiç üzülmeyiz çünkü biz biliriz

But we never get sad because we know

Saklanabilir ve dua edersin

That you can hide and pray

Günün sonunda iskelet olursun

And at the end of the day you become a skeleton

Ya ya ya yayya

Ya ya ya yayya

Bu kız çok güzeldi, her yerde ünlüydü

This girl was so beautiful, she was famous everywhere

Gizemli bir yabancı buraya geldi

A mysterious stranger came here

Çok da yakışıklıydı, parası yoktu

And he was quite handsome, but he had no money

Zavallı bebeğimiz ona âşık oldu

Our poor baby fell in love with him

Baba hayır dedi, kız inanmadı

Her father said no, she didn't believe

Ve âşıklar bir kaçış planı yaptı

And the lovers made a plan to run away

Biz hep ölür göçeriz

We all die and pass away

Hiç üzülmeyiz çünkü biz biliriz

But we never get sad because we know

Saklanabilir ve dua edersin

That you can hide and pray

Günün sonunda iskelet olursun

And at the end of the day you become a skeleton

Ya ya ya yayya

Ya ya ya yayya

Evet!

Yes!

Gece buluşmak üzere plan yaptılar

They made a plan to meet at night

Kimseye bir şey söylemediler

They didn't tell anything to anybody

Annesinin gelinliği tam oldu

Her mother's wedding dress fir her like a glove

Âşık olunca çok şey istemezsin

You don't want much when you're in love

Birkaç şey aldılar diye duydum

Still they kept a few things, or so I've heard

Birkaç parça mücevher, biraz altın

A few pieces of jewelry, some gold

Mezarlıkta meşenin yakınında

In the grave yard near the oak tree

Sisli bir gecede, üçe çeyrek kala

On a foggy night, at a quarter to three

Kız çoktan hazırdı, adam yoktu

She was ubiquitous, he wasn't there, though.

Sonra?

And then?

Bekledi!

She waited!

Sonra?

And then?

Aa, şu gölgeler o muydu?

Oh, those shadows, was it him?

Sonra?

And then?

Minik kalbi küt küt atıyordu!

Her little heart beat so loud

Sonra?

And then?

Her şey birden karardı.

Everything went black

Gözlerini açtığında o bir ölüydü

When she opened her eyes, she was a corpse

Göğsü delinmiş, altınlar yoktu

Her chest was bust, her golds were missing

Yemin etti ağacın altında

She made a vow under the tree

Aşkı gelene kadar orada bekledi

She's been waiting there until her lover shows up

İşte onu isteyecek genci beklerken

Now as she was waiting for someone that'd want her

Birden ansızın genç çıkageldi

Suddenly the young man came out of nowhere

Terk ettiği cana yemin etmişti

He vowed to the sould that he had left

İşte öykünün başlangıcı!

Well that's the beginning of the story!

Biz hep ölür göçeriz

We all die and pass away

Hiç üzülmeyiz çünkü biz biliriz

But we never get sad because we know

Saklanabilir ve dua edersin

That you can hide and pray

Günün sonunda iskelet olursun

And at the end of the day you become a skeleton

Evet!

Yes!

No comments!

Add comment