İçin yaralı küçüğüm daha büyüyeceksin
Your inside is wounded my young, you'll grow
Önce uzun bir yol yürüyeceksin
First, you'll walk a long road
Neyin varsa seni tutan söküp atacaksın
You'll uproot whatever holding you
Çıplak kalınca yola çıkacaksın
You'll take the road when you get naked
Çiçekleri azaptan bir bahçe görecek
You'll see a garden that has suffering flowers
Zehrini akıtıp beş günde geçeceksin
You'll pass in 5 days after drained your poison
Söyleyin bana ne olur, söyleyin bana
Tell me please, tell me
Çok mu yolum var daha?
Is my way too much?
Söyleyin bana ne olur, söyleyin bana
Tell me please, tell me
Yeter mi nefesim kıyıya vurmaya?
Is my breath enough to go ashore?
İlk defa birinin canına son olacaksın
You'll be the end of someone's life first time
Canın yanacak, başında yas tutacaksın
You'll hurt, you'll sorrow
Gün gelip eski bir köşke varınca
When the day comes, when you arrive an old mansion
Orada tanıdık bir ses duyacaksın
You'll hear a familiar voice there
Ömrü boyunca hep seni beklemiş
He has waited for you there for life
Biri yaşıyor orda
Someone is living there
Ona sonunda kavuşacaksın
You'll converge with him finally
Söyleyin bana ne olur, söyleyin bana
Tell me please, tell me
Çok mu yolum var daha?
Is my way too much?
Söyleyin bana ne olur, söyleyin bana
Tell me please, tell me
Yeter mi nefesim kıyıya vurmaya?
Is my breath enough to go ashore?