Şimdi bir güvercinin uçuşunu bölüyoruz
We are interrupting a dove's flight
Gökyüzünün o meşhur maviliğinde
With the illustrious blueness of sky
Uzun saçlı iri memeli kadınlarıyla
With the women in long hair and great bewbs
Bir akdeniz şehri çıkabilir içinde
A Mediterranean city may burst onto the scene
Alıp yaracak olsa yüreğini
May take and fissure dove's heart
Şimdi bir güvercinin
A dove's heart
Şimdi sen tam çağındasın yanına varılacak
You are dispersed, hell of a timing
Önünde durulacak tam elinden tutulacak
Want to be in front of you and take your hand
Hangi bir elinden güzelim hangi bir
What hand of yours shall I take
Bir elinde kızlığın duruyor garip huysuz
Maidenhood in your hand is holded, weird and snitty
Öbür elinde yetişkin bir günışığı
An adult sunshine is holded by the other hand of yours
Daha öbür elinde de kilometrelerce hürlük
For kilometres and kilometres of freeness in the other hand of yours
Çalışan insanlar için akşamlara kadar
For working people till evening
Toz duman içinde
In dust and dirt
Bir elinde de boyuna ekmek kesiyorsun
And the other hand of yours slices a bread
Biz eskiden de en aşağı böyleydik senlen
We were like this erstwhile
Bir bulut geçiyorsa onu görürdük
We have been able to see a cloud's passing
Bir minarenin keyfine diyecek yoksa onu
If a minaret has a blast
Bir adam boyuna yoksulluk ediyorsa onu
If a man in the hell of poverty
Ne zaman hürlüğün barışın sevginin aşkına
When we toss out a cigarette butt into the sea for the sake of
Bir cıgara atmışsak denize
Freeness, peace and love
Sabaha kadar yandı durdu
It has been burned till morning