Senden daha öncesi yok ki
There is nothing before you
Çoktan kaldırdım çatıya
I have already removed (you)
Böyle bir saflık yok ki
There is no such purity
Bakakaldım
But I was (still) looking
Kimlerdensin nerelerdensin
Who are you? Where are you from?
Değmedi mi kir pas ellerine
Didn’t dirt touch your hands?
Aldım kör bıçağı elime
I took the blunt knife in my hand
Kanata kanata suçumu kazıyorum
I'm stabbing my faults into my wings
Sabret, sabret
Be patient, be patient
Gelen vurdu, giden vurdu, ben de vurdum
One hit (at me), another hit (at me), I also hit back
Vururken rastlayınca kendime durdum
While hitting it, I stopped when I ran into him
Büküldü gökyüzü, ayna oldu zaman
The sky changed, it became a mirror then
Ben o gün ilk defa şeffaf bir şey gördüm
(And) I saw something pure for the first time that day