Şimdi çok uzak bir hatıra gibi
Now, it's like a distant memory
O yaşadığımız
The thing we lived
Boynumda bilmece gibi bir düğüm
An enigmatic knot in my throat
Dört kısa günden bana
From those four days
Bir garip sızı kaldı
Only an odd pain remained with me
Bir de deli özlemin
And crazy missing of you
Ben senin gözlerinin
I even loved that liar look
Yalan dolan bakışlarını bile sevdim
in the eyes of yours
Ben sana bir annenin
For you, I bore the feelings
Evladına duyduğu hisleri besledim
of a mother towards his son
Ben senin bal gözlerinde
In your honey eyes
Dört kısa günde bilsen neler neler gördüm
You don't know what I saw during those four short days
Sahte ile gerçeğin karmaşasını
The chaos of the fake and the truth
Yine de, sevgini özledim
Even so I missed your love
Özledim ellerini, gözlerini
I missed your hands, your eyes
Ve yanık kokunu özledim
And I missed your burnt smell
İnsan böyle bir duyguyu yaşarken
While someone is living such a feeling
Gerçek yaşamla tüm bağlantıları
He walks on air as if he is completely
Kopmuşçasına ayakları yerden kesiliveriyor
disconnected from the real life
Hoş bir zaman bu bağlantısızlık da
This disconnection is a nice period
Yaşam kadar gerçek ve doğal
As real and natural as life
Belki iyi oldu ama biz yere erken indik
Maybe it was the best thing but we landed too soon
Şimdi yarım yaşanmış o şey
Now the thing that was half lived
Boynumda düğüm
is a knot on my throat
Dört kısa günden bana
Among those four days
Bir garip sızı kaldı
Only an odd pain remained with me
Bir de deli özlemin
And crazy missing of you
Dört günlük birşey işte
Just a four-day thing
Güzeldi, yaşandı ve bitti diye düşündük
It was nice, lived and ended thought we
Oysa bir duygusal yük vurduk yüreklerimize
However, we loaded an emotional burden into our hearts
Kırılıp döküldük
We broke, we fell down
Bir zaman gözlerimizde çiçek açardı
Sometime flowers were out in our eyes
Biz her umudu söndürdük
We turned every hope off
Özledim çiçekleri
I missed the flowers
Sevdiğimiz ne varsa her şeyi özledim
I missed anything we loved
Özledim ellerini, gözlerini
I missed your hands, your eyes
Ve yanık kokunu özledim
And I missed your burnt smell