Translation of the song Dört günlük birşey artist Sezen Aksu

Turkish

Dört günlük birşey

English translation

A four-day thing

Şimdi çok uzak bir hatıra gibi

Now, it's like a distant memory

O yaşadığımız

The thing we lived

Boynumda bilmece gibi bir düğüm

An enigmatic knot in my throat

Dört kısa günden bana

From those four days

Bir garip sızı kaldı

Only an odd pain remained with me

Bir de deli özlemin

And crazy missing of you

Ben senin gözlerinin

I even loved that liar look

Yalan dolan bakışlarını bile sevdim

in the eyes of yours

Ben sana bir annenin

For you, I bore the feelings

Evladına duyduğu hisleri besledim

of a mother towards his son

Ben senin bal gözlerinde

In your honey eyes

Dört kısa günde bilsen neler neler gördüm

You don't know what I saw during those four short days

Sahte ile gerçeğin karmaşasını

The chaos of the fake and the truth

Yine de, sevgini özledim

Even so I missed your love

Özledim ellerini, gözlerini

I missed your hands, your eyes

Ve yanık kokunu özledim

And I missed your burnt smell

İnsan böyle bir duyguyu yaşarken

While someone is living such a feeling

Gerçek yaşamla tüm bağlantıları

He walks on air as if he is completely

Kopmuşçasına ayakları yerden kesiliveriyor

disconnected from the real life

Hoş bir zaman bu bağlantısızlık da

This disconnection is a nice period

Yaşam kadar gerçek ve doğal

As real and natural as life

Biliyor musun?

You know?

Belki iyi oldu ama biz yere erken indik

Maybe it was the best thing but we landed too soon

Şimdi yarım yaşanmış o şey

Now the thing that was half lived

Boynumda düğüm

is a knot on my throat

Dört kısa günden bana

Among those four days

Bir garip sızı kaldı

Only an odd pain remained with me

Bir de deli özlemin

And crazy missing of you

Dört günlük birşey işte

Just a four-day thing

Güzeldi, yaşandı ve bitti diye düşündük

It was nice, lived and ended thought we

Oysa bir duygusal yük vurduk yüreklerimize

However, we loaded an emotional burden into our hearts

Kırılıp döküldük

We broke, we fell down

Bir zaman gözlerimizde çiçek açardı

Sometime flowers were out in our eyes

Biz her umudu söndürdük

We turned every hope off

Özledim çiçekleri

I missed the flowers

Sevdiğimiz ne varsa her şeyi özledim

I missed anything we loved

Özledim ellerini, gözlerini

I missed your hands, your eyes

Ve yanık kokunu özledim

And I missed your burnt smell

0 119 0 Administrator

No comments!

Add comment