Anladım sonu yok yalnızlığın
I understood there is no end to solitude
Hergün çoğalacak
It will increase every day
Her zaman böyle miydi bilmiyorum
Was it always this way, I do not know
Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak
As if crying would not offend in childhood
Alışır her insan, alışır zamanla kırılıp incinmeye
Everyone gets accustomed, in time accustomed to being offended
Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak
Because it is ordinary to be broken and get up again
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
My solitude awaits me in ambush
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Sorrows glare at me, on guard
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
I wait, I wait, I wait
Hadi gelin üstüme korkmuyorum
Come on come at me, I am not scared
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
My solitude awaits me in ambush
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Sorrows glare at me, on guard
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
I wait, I wait, I wait
Hadi gelin üstüme korkmuyorum
Come on come at me, I am not scared
Bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze hasret
Clouds are loaded, it's about to rain longing on us
Yokluğunla ben başbaşayız nihayet
I am finally face-to-face with your absence
Bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze hasret
Clouds are loaded, it's about to rain longing on us
Yokluğunla ben başbaşayız nihayet
I am finally face-to-face with your absence