Yundun yıkandın suyumda,
You washed yourself in my water,
yangınımdan ziyansız çıktın.
you got out from my fire without harm.
Bulutuma dokundun, güneşimi tuttun,
You touched my cloud, you held my sun,
dağlarımı, denizimi, göğümü aştın.
you went beyond my mountains, my sea, my sky.
Dize geldi zaman, eğildi önünde.
The time felt on its knees, made obeisance to you.
Dize geldi zaman, eğildi önünde.
The time felt on its knees, made obeisance to you.
Ah efendim bırak beni,
Oh sir, let me...
bir başım var alıp gideyim.
I have nothing but myself, let me go away by myself.
Ah efendim bırak gideyim,
Oh sir, let me go.
oyun bu, sen kazandın, ben kaybettim.
This is a game, you've won and I've lost.
Küçücüktüm, neler neler gelirdi aklıma, hâlâ gelir.
I was so young, so many things would cross my mind, they still do.
Sarhoş olurdum geceden,
I'd get drunk because of the night,
yıldızlara böceklere hesap verirdim sade.
I'd come clean only to the stars, to the bugs.
Ah efendim, bir başım var alıp gideyim, ben kaybettim, ben kaybettim .
Oh sir, I have nothing but myself, let me go away by myself, I've lost, I've lost.
Bir başım var alıp gideyim, ben kaybettim, ben kaybettim .
I have nothing but myself, let me go away by myself, I've lost, I've lost.
Geldin oturdun soframa,
You came and sat at my table,
yaktın beni, canımı küle çevirdin.
you burned me, you turned my heart into ashes.
Ateşim suyum gülüm vardı,
I used to have my fire, my water, my rose,
yedin beni her şeyimi tükettin.
you ate me up, you consumed my everything.
Dize geldi zaman, eğildi önünde.
The time felt on its knees, made obeisance to you.
Dize geldi zaman, eğildi önünde.
The time felt on its knees, made obeisance to you.
Ah efendim bırak beni, bir başım var alıp gideyim.
Oh sir, let me... I have nothing but myself, let me go away by myself.
Ah efendim hiç anlamadın,
Oh sir, you've never understood,
sen kazandın ama ben haklıydım.
you won but I was right.