Translation of the song Bu Memleketin Biricik Gençlerine artist Deniz Selçuk

Turkish

Bu Memleketin Biricik Gençlerine

English translation

To the Afawld Youth of the Fatherland

Tek düşleri, aşklarını yaşamak

Their only dreams were to live their loves

Ne zordu, bu yerde öpüşmeye çalışmak

How difficult French-kissing is in this very place

Dudağı dudağına değdiğinde

When their lips touch to each other

Kara sakallının tükürüklerine boğulmak

Suffocating in those black-bearded ones' spits

Çarşaflar, her taraflarını örtedursun

Burqas, let them cover every side of theirs

Bu selaya kulak kabartanlara selam olsun

Hail to those who heed selahs

Yok mu idi, bu vatana özgürlük

Wasn't there any freedom to this Fatherland

Çok muydu Mehmet'e azıcık zevk

Does Mehmet not worth it?

Çok değildi aslında, hiç değildi

He did, not at all

Sanırım bazıları hakir gördü bu çocuklara

Guess someone underestimated those children

Sanırım bazı örümcekler ağ ördüler o çocukların

Guess someone made net in children's

Gün doğmayan şafaklarına

Dawns of which never breaks

Hangi çocuktu bu, özgürlük istemeyen

Which child didn't want freedom?

Bazı kötü insanlar görmüştü tevede

They saw some mean peole on Tv

Ağzından tükmük saçarak 'şeriat' naraları atan

Those who yell ''SHARIAH''

Gözlerini kan bürümüş, o vahşi 'Dindar kimseler'

Whose eyes were blood-red

Sevmek haram, içmek haram, yürümek haram

Forbidden to love, forbidden to drink, forbidden to walk!

Haram da haram, haramsa sana haram

Forbidden, was everything, to you only!

Ey ar-ü namusun bizatihi korucuları!

Those custos morums!

Ey kendileri edep yahut adabın sahipleri

Those owners of honour

En rezil rüsvalar yine sizlersiniz

You are nothing but rascals

En büyük şeytanlığınız elde tutmaya çalışmak

Greatest mean side of yours is to enslave,

Elde tutmak, tutsak etmek, boğmak, havasız bırakmak

To suffocate and to smother

Bu vatan çocuklarını, hepsi gitsinler Avrupalara

Those children of the fatherland, may all go to Europe

Bir ad takmış Asım'ın Nesli diye

Some named them ''Asım's generation''

Hiç bir şeye benzemiyor

Looks like nothing

Sen kim şekillendirmeye çalışmak kim

How dare you to shape them

Şekilleneceklerdir elbet tam aksine

They will indeed be shaped but in vice versa

Ama sözüm ona edep sahipleri

To those custos morums!

Kendiniz ettiniz kendiniz bulacaksınız

You'll stew in your own juice

Bir gıdım ekmeği belkim çöplerden toplayacaksınız

A piece of bread, you may seek it from the skips

Yahut çöpe ekmek atılmaz bizde, köpeklere dağıtacağız.

But we won't throw bread into skips, we share them with stray dogs

No comments!

Add comment