Dünyanın en büyük yalanı yaşıyor oluşunuzdur
The biggest lie in the world is that we live
Aslında siz yaşamıyorsunuz, ben de yaşamıyorum
In fact, you do not live, I do not live either
Dünya denilen bu çilehanede hepimiz acı çekiyoruz
We all suffer in this trial called the World
Terliyoruz, ağlıyoruz, ve çok az gülüyoruz
We sweat, cry and laugh very little
Bazen de ağladığımıza gülüyoruz
Sometimes we laugh at what we cry
Kendi cinsimiz bizi terletiyor
Our own kind makes us sweat
Bazen de terlediğimiz için hem ağlayıp hem gülüyoruz
Sometimes we cry and laugh because we sweat
Çoğu zaman sadece terliyoruz
Often we just sweat
Bak şu sonsuz göğe, bak şu sonsuz dönüp duran kainata
Look at the infinite sky, look at the infinite
Hiç umurunda mısın? Hiç umurunda mıyız ayın, yıldızların?
spinning universe
Değiliz, çektiğimiz acıların hiç biri büyük değil
Have you ever taken care? Do we ever care
Evladını kaybet, işkence gör, tecavüze uğra
about the moon, the stars?
Kafi değil hiç biri; hepsi çok küçük şeyler aslında
Not a single one is enough; all the little things
Çok ufak, küçük şeyler kainat denkliğinde
Very small, small things accompanied by the Universe
Ağla, gül, somurt, sızlan, öfkelen
Cry, laugh, pout, whimper, get angry
Hayır hiç birisi önemli değil, olması da namümkün
No, it doesn’t matter, it’s impossible
Şimdi söyle bana hangisi seni daha çok keyiflendiriyor
Cry, laugh, whine or get angry
Ağlamak mı, gülmek mi, sızlanmak mı, öfkelenmek mi
Isn't it a laugh? Alas, then laugh, never pout
Gülmek değil mi? Heyhat o zaman gül, somurtma asla
The Universe does not return to you, it also
Evren sana dönmüyor bu karantinadaki dünyaya da dönmüyor
does not return to the World in quarantine
Niye, neden ve niçin döndüğünü ben de bilmiyorum
Also I don’t know why, for what and why it has returned
Ama bize dönmüyor, çektiğin veya çektiğimiz acıları
But it does not turn to us, the pains you have suffered or we have suffered
Tiye aldığımı sanma sakın! Biliyorum bizim boyutumuzda çok büyük şeyler
Do not ever think I underestimate you! I know very big things in our capacity
Lakin bu acılardır seni yoğuran
But these are the pains that make you strong
Bu acılardır bana böyle yazdıran, ama ben gülmeyi öğrendim
These pains made me write like that, but I learned to laugh
Sen de öğren, öğret herkese, gülsün herkes
You also teach, teach everyone to make everyone laugh
Yoğrulsun herkes artık zevkle acıyla değil
Let everybody to adapt for enjoyment not for pain
Gülümse çünkü sen evrenin umurunda değilsin
Smile because the Universe doesn't care about you