Pınar başına geldi
Came to the springhead
Bir elinde güğümü;
Holding a chum in one hand
Çattı yay kaşlarını
Knitted her bow-like brows
Görünce güldüğümü,
When noticed me smiling
Bağlamıştı gönlümü
She made my heart taken
Saçlarını düğümü.
Pleited her hair
Bilmiyordum bu örgü
Didn't know that if this knot was
Acaba bir büğümü?
Nothing but a spell
Sordum: nerdedir yerin?
I asked: Where are you from?
Nedir senin değerin?
What is your cost?
Yedi kral vurulmuş,
Seven kings fell in love
Ne bu ceylan gözlerin?
With those gazelle-like eyes
Hangisine varırsın
Which one would you make love with?
Bu yedi ünlü erin?
Between those seven famous men
Şöyle dedi bakarak
While staring at the firmament
Göklere derin derin:
She told me:
Kıralların taçları
Those crowns of theirs
Beni bağlar büğü mü?
Are those spells connecting me?
Orduları açamaz
Even their army can't untie the knot
Gönlümdeki düğümü.
In my heart
saraylarda süremem
I can't do wandering in palaces
Dağlarda sürdüğümü.
Just as I do in those mountains
Bin cihana değişmem
For one thousand lands
Şu öksüz Türklüğümü...
I won't give up on my Turkishness