Translation of the song Şimdi; Bu Biraz Acıtıcak artist Henry The Lee

Turkish

Şimdi; Bu Biraz Acıtıcak

English translation

Now; This Will Hurt A Little

Ama ben ölüyordum yavaş yavaş.

But I, I was dying slowly.

Bir çırpıda söylediklerim sanki yüz yıldır içimde.

The things I've said in a snap are in me like a hundred years.

Ama ben elimdeki her şişenin içinde kıvrılmış

But I looked for a small curled note

Küçük bir not aradım.

In every bottle in my hand.

Ama ben soramazdım nereye diye.

But I, I could not ask to where

Biliyormuş gibi yaptım tam bu zamanda gideceğini.

I pretended to know that you will go at this exact time.

Ama birden zaman değişiyordu, saçlarım uzuyordu gözlerine bakınca.

But suddenly time was changing, my hair was growing when I looked into your eyes

Ama bak; utangaç insanlar hiç fark edilmeden herkesi iyi tanıyabilir.

But look; shy people can get to know everyone well without being noticed.

Ama ben yabancı bi ülkede gibi tarifsizim, bu dili hiç bilmiyorum.

But I'm indescribable like in a foreign country, I don't know this language at all.

Ama ben senin yerinde olsaydım

But if I were you

Kendime biz derdim, sen öyle sarılırdın.

I would say us to myself, you would hug like that.

Ama ben seni öldürmeyeceğime söz verirsem bana yine sarılır mısın?

But if I, if I promise I will not kill you would you still hug me?

Ama koşmak gözyaşına çare mi? Bütün öğrendiklerimi unutmak istiyorum.

But does running cure the tears? I want to forget everything I learned.

Ama bu yapılır mı bi insana?

But who would do that to a person?

Başucunda bir bulutla uyanır mı her sabah?

Does he/she wake up every morning with a cloud beside him/her?

Ama ben bi köşede kendi kendime delirdim, kimseye zararım yok.

But I went crazy by myself in the corner, I don't hurt anybody.

Ama ben soramazdım nereye diye.

But I, I could not ask to where

Biliyormuş gibi yaptım tam bu zamanda gideceğini.

I pretended to know that you will go at this exact time.

Ama birden zaman değişiyordu, saçlarım uzuyordu gözlerine bakınca.

But suddenly time was changing, my hair was growing when I looked into your eyes

Ama ben senin yerinde olsaydım

But if I were you

Kendime biz derdim, sen öyle sarılırdın.

I would say us to myself, you would hug like that.

Ama ben seni öldürmeyeceğime söz verirsem bana yine sarılır mısın?

But if I, if I promise I will not kill you would you still hug me?

0 119 0 Administrator

No comments!

Add comment