Bir hüzün gibi geldi geçti vuslatımdan,
In my reunion meeting it passes like a sorrow
Şekvacı olmadı yorgun başımdan.
Twas not querulous in my head forworn
Lezzet-i şinasiydi sunduğu kahve fincanından,
Just like a taste must-know within the coffe cup which she serves
İzmihlâli mümkün değil sızlayan vicdanımdan.
It cannot be perished in my wimperer guts
Varsın çeksin bu dimağ, unutmaz seni,
Let this man hurt, he cannot forget you
Kimse dolduramadı yürekteki yerini.
No one couldn't fill the place of yours
Bir kadeh gibi sunmuştun ölümsüz sevgini,
You just served your eternal love just like a glass
Çaresiz yürek nedendir, bilmedi kadrini.
The pathetic heart of mine, couldn't know thy dignities
Terk-i hayat ne der, bilemem amma,
What shall the quietus say, wouldn't know, but
Bir ümmid-i hayaldir buluşmak orada.
Tis a dream for me to meet thither
Dilerim sübut bulur, kanayan yara da,
I wish, it was testified, even the bleeding gash
Aşk-ı muhabbet biter mi cennet-i alâda.
The agape in holy heaven shan't finish
İçsende bir kadeh hayat iksirinden,
Even If you drink one glass of adam's wine
Zamansız ayrıldım, bilinsin Fikriye’den.
Untimely I left Fikriye, it must be seen
Bıkmadım ki doyayım o narin ellerinden,
I'm not tired of thy sweet hands so I wouldn't be satisfied with 'em
Ummid-i aşkım saracak onu cefakâr teninden.
My love's hope will snuggle her rugged skin up