Ruhuna zincirler vurdun, kendin yaptın kimse değil
You have shackled your soul, you have done it yourself not anyone else
Güzelliğe tapar oldun, güzel sen tap diye değil
You worship the beauty,
Her gördüğün güzel sandın
You thought everything you cast an eye upon had beauty
Güzel öyle bir şey değil
Beauty is not such a thing
Binbir milyon yıl yaşlandın, benliğinden caymadın mı
You have aged one thousand million years, have you not given up on your existence?
Sanki hoşluk bulduğunda gülücükler saçmadın mı
When you felt pleasant did you not flash smiles?
Her döngüyü düzen sandın
You thought every vicious circle had an order
Düzen böyle bir şey değil
Order is not such a thing