Çölde bir yolcu gibi yalnızlığım içinde
Like a wanderer in a desert, I'm burning out
Kavrulup gidiyorum.
In the solitude of mine
Serseri bir rüzgar gibi hep ganimet peşinde
A pikey of a breeze, always after a good tribute
Savrulup gidiyorum
Getting despersed
Serçe kadar pervasız, bir günden ötekine
Fragile like a sparrow, day to another
Atlayıp gidiyorum.
Skipping it
Bütün kumaşlarını açtığım gibi yine
Just as I spread all the fabrics
Katlayıp gidiyorum.
Folding them and get on my way
Bir kış güneşi gibi ben keyfimin esiri
Like a winter sun, enslaved of satisfaction
Görünüp gidiyorum.
Appearing and disappearing
Ne belli yerim var, ne de sevdiğim biri
No certain places, no certain lovers
Sürünüp gidiyorum.
Crawling it through