Güneşli bir pazar günü evindedir
She is at home on a sunny Sunday
Teker teker kaydırır resimleri ilk gençliğe
She scrolls pictures one by one to first youth
Ve sokakta akordeonla o eski şarkı çalar
And in the street, that old song is played by accordion
Düşünceler serilir o kahve nevresimlere
Thoughts get laid on the coffee bed linens
İnandığı, güvendiği, güldüğü, sevindiği
Like nothing, no sound left
Hiçbir şey, hiçbir ses kalmamış gibi
That she believes, trusts, smiles, rejoices
Bir çay koyar
She pours tea
İçinde bir karanfil eksik olmasın
That don't be missing a clove inside
Sokak susar
The street gets quiet
Kalır yine filmleriyle başbaşa
She gets alone with her movies again
Yankılanır salonunda kendi iç sesi bile
Even her inner voice echoes in the hall
Düşünceler serilir o kahve nevresimlere
Thoughts get laid on the coffee bed linens
İnandığı, güvendiği, güldüğü, sevindiği
Like nothing, no sound left
Hiçbir şey, hiçbir ses kalmamış gibi
That she believes, trusts, smiles, rejoices
İnandığı, güvendiği, güldüğü, sevindiği
Like nothing, no sound left
İnandığı, güvendiği, güldüğü, sevindiği
That she believes, trusts, smiles, rejoices
İnandığı, güvendiği, güldüğü, sevindiği
That she believes, trusts, smiles, rejoices
Hiçbir şey hiçbir ses kalmamış gibi.
That she believes, trusts, smiles, rejoices