Bir ağaç sürüsünün üstünden
Over a flock of trees
Çok ağaçlı bir ağaç sürüsünün üstünden
Over a flock of many trees
Kesilmiş limon dilimleri gibi düşüyor güneş
Sun falling like cut lemon slices
Votka bardağımın içine
Vodka into my glass
Benim olmayan bir sevinç duyuyorum.
I have a joy that is not mine.
Kesiyorum durduğumuz yeri ortasından
I'm cutting through the middle of where we stand
Ey görünüş! seni bir yerinden hiç anlamıyorum
Oh look! I never understand you from anywhere
Dibimde değil ayaklarımın, damarlarında
Not in the bottom of my feet, in your veins
Derinliğini orda tutan, orda harcayan
Keeping the depth there, spending there
Uçsuz bucaksız bir uçurum.
An immense cliff...
Zamanla değil, bir yerde
Not with in time, in somewhere
Benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum
I'm getting old with something that is not mine
Geçiyorum ilk şeklimi tüketerekten
I pass my first shape
Ağır ağır yanan bir tuğla harmanını
A slow-burning brick blend from consuming
Billurdan sarkaçlarıyla.
With crystal pendulums.
Kalbim, sersemliğim benim..
My heart, my foolishness ..