Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz?
I'm turning my face to you, is that you?
Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz?
I extend my hand to the water, is that you?
Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum.
Is that you, maybe I don't speak at all.
Belki de kim diye sorsalar beni
Maybe if they asked me who
Güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi
I will extend my hands to the sun, the market, the glass
Belki de alıp başımı gideceğim
Maybe I will go far away
Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin
You know, there is a pain to go
Nereye, ama nereye olursa gitmenin
Wherever you go
Hüzünle karışık bir ağrısı.
A pain mixed with sadness.