Ne telefona gidiyor elim
My hands do not reach the telephone
Ne farkındayım günün güneşin
And I´m not aware of the day nor the light (nothing)
Heryanım nazlı gülüşün, gülyüzün
I see your beautiful face, your smile everywhere
Görmez oldum senden başka
It seems that I cant see anything
Hiçbirşeyi iki gözüm
but you, my love
Ki ben ne yol, ne iz bilmiyorum
Though I dont know any path or any way
Sanki liseliyim toyum
Like I was a young schoolboy
Seviyorum sonunda itiraf ediyorum
Yes I love you, I finally admit it
Okadar temiz ve sahi
This feeling is so pure, so real
Öpmeye bile kıyamıyorum
I cant even try to kiss you
Ki ben neredeyse inanmazdım
Though I didnt truely belive in it (love)
Aşk tenlerin seçimiydi
Love was the choise of the skins
Geçici ateşiydi
Was the fire burning for a short time
Gelip vurdu tam hedeften
It came and shot straight the bull´s eye
Bu saatten sonra olacak işmiydi?
Could this be possible again (after all I got through)?
İnansaydım yanar mıydım?
Could I feel the fire burning (of love again)?
Kalır mıydım savunmasız, çaresiz çocuk gibi
Would I feel vulnerable, like a desperate child
Tatmasaydım o zamanda
If I didnt go through it all in the past
Yaşamış sayar mıydım kendimi adam gibi
Would this make me think to be a deep love?