Ölümünü düşünemeden
Unable to think of your death
Şehrine yağmuru getiremeden
Unable to bring rain to your city
Dudaklarına yine dokunamadan, yaşamak çok zor
Unable to touch your lips again, it is so hard to live
Geri geri yürüyorum ben
I am walking backwards
Kalbine tekrar dönemiyorum
I cannot return to your heart
Öpemiyorum, yüzüne bakamıyorum
I cannot kiss, cannot look at your face
Bir yaprak gibi dökülüyorum
I am falling like a leaf
Yüzüne baharlar doğdu
Springtime rose upon your face
Topraklar dokundu tenine bu gece
The earth touched your skin this night
Ölüm kokar hatıralarım
My memories smell of death
Doğrular beni kandırıyor yine
The facts are deceiving me again
Yüzüne baharlar doğdu
Springtime rose upon your face
Topraklar dokundu tenine bu gece
The earth touched your skin this night
Ölüm kokar hatıralarım
My memories smell of death
Doğrular beni kandırıyor yine, (yine, yine, yine)
The facts are deceiving me again (again, again, again)
Kelimeler siliniyor kendiliğinden
Words are being erased of their own accord
Artık yalnız kalamıyorum
I cannot stay alone any longer
Korkuyorum aklımı kaybediyorum
I am afraid I am losing my mind
Daha fazla şarkı yazamıyorum
I cannot write any more songs
Kayboluyor hatıralarım
My memories are being lost
Gençliğim, çocukluk anılarım
My youth, my childhood memories
Bir boşlukta rüyalar görüyorum
I am dreaming in a void
İstemediğim birine dönüşüyorum
I am turning into someone I do not want to
Yüzüne baharlar doğdu
Springtime rose upon your face
Topraklar dokundu tenine bu gece
The earth touched your skin this night
Ölüm kokar hatıralarım
My memories smell of death
Doğrular beni kandırıyor yine
The facts are deceiving me again
Yüzüne baharlar doğdu
Springtime rose upon your face
Topraklar dokundu tenine bu gece
The earth touched your skin this night
Ölüm kokar hatıralarım
My memories smell of death
Doğrular beni kandırıyor yine, (yine, yine, yine)
The facts are deceiving me again (again, again, again)