Dur! Bırak kaynasın kahvenin suyu,
Stop! Let the water of the coffee boil,
Bana istanbul'u anlat nasıldı?
Tell me about Istanbul, how was it?
Bana boğazı anlat nasıldı?
Tell me about Bosphorus, how was it?
Haziran titreyişlerle kaçak yağmurlar ardı yıkanmış,
June is washed by the runaway rains with vibrations,
Kurunur muydu yine o yedi tepe
Would that seven hills get dried by*
Ana şefkati gibi sıcak bir güneşle...
Such a hot sun like a mothers care...
İnsanlar gülüyordu de
Tell me people laughed there,
Trende,vapurda,otobüste,
In trains, ferries, buses.
Yalan da olsa hoşuma gidiyor,söyle.
I like it even if its a lie, say it.
Hep kahır,hep kahır,hep kahır
Always agony, always agony, always agony
Bıktım be...
Had enough...**
Dur! Bırak kalsın,açma televizyonu
Stop! Let it stay, don't turn the TV on
Bana istanbul'u anlat nasıldı?
Tell me about Istanbul, how was it?
Şehirlerin şehrini anlat nasıldı?
Tell me about the city of cities, how was it?***
Beyoğlu sırtlarından yasak gözlerimle bakıp,
While looking in my forbidden eyes from the hills of Beyoglu,
Köprüler,Sarayburnu,minareler ve halici öv
Make compliment about bridges, Sarayburnu, minarets and halic.
Diyiverdin mi bir merhaba,gizlice...
Could you say a hello, secretly...
İnsanlar gülüyordu de
Tell me people laughed there,
Trende,vapurda,otobüste,
In trains, ferries, buses.
Yalan da olsa hoşuma gidiyor,söyle.
I like it even if its a lie, say it.
Hep kahır,hep kahır,hep kahır
Always agony, always agony, always agony
Bıktım be...
Had enough...**
Dur! bırak,kımıldama,kal biraz öylece n'olur
Stop! Leave it, don't move stay like that, please
Kokun İstanbul gibidir,gözlerin İstanbul gecesi.
Your scent is like Istanbul, and your eyes like Istanbul nights.
Şimdi gel sarıl,sarıl bana kınalım
Now come and hug, hug me the one with henna.
Gökkubbenin altında ortada beraber,
Under the sky, just there together
Çok şükür diyerek yeniden başlamanın hayali,
The dream of starting over by saying thanks god
Hasretinin çölünde sanki bir pınar gibi.
Is like a river in the desert of your longing.
İnsanlar gülüyordu de
Tell me people laughed there,
Trende,vapurda,otobüste,
In trains, ferries, buses.
Yalanda olsa hoşuma gidiyor,söyle.
I like it even if its a lie, say it.
Hep kahır,hep kahır,hep kahır
Always agony, always agony, always agony
Bıktım be...
Had enough...**